Çocuk Kitaplarını Nasıl Seçmeli?
16.02.2023

Çocuk Kitaplarını Nasıl Seçmeli?

Değişen dünyanın değişen ihtiyaçlarına karşılık verecek bir eğitim sisteminin çok önemli parçasıyız biz öğretmenler. Tarım, endüstri ve bilgi çağı sonrasında içinde bulunduğumuz dijital dönem eğitime dair pek çok konuyu farklı tartışma ortamlarına taşımakta. Eğitimdeki hedefler öğrencilerimizin ihtiyaçları ile uyumlu mu sorusunu yalnız bizler değil tüm dünya sorgulamakta. Genellikle gelinen sonuç bugünün eğitime bakış açısının yarını beslemekte yetersiz olacağı. Bırakın geleceği düşünmeyi, bugünün sınıflarını eski bildiklerimizle, alışılagelmiş yöntemlerle yönlendirebilmek mümkün olmuyor. Değişime adapte olmamız bir seçim değil, değişime adapte olmamız bir zorunluluk.

Bilgi çağının “bilgiyi akılda tutmayı” önemseyen bakış açısı günümüzde geçerliliğini yitiriyor. Öğrencilerimiz yetişkinlik dönemlerinde robotlar ve yazılımlar ile rekabet ediyor olacak. Robotların, yazılımlarının yapamadığını hedeflemek kaçınılmaz. İnsanı farklı kılan sosyal, duygusal kapasitesi; duyguları, sezgileri ile zihinsel becerilerini birlikte kullanabilmesi. Bu düşünce doğrultusunda eğitimin insanın bu güçlü yönlerini geliştirmeye hedeflemesi de kaçınılmaz olmaktadır.

Ders kitapları bize sosyal duygusal gelişimi desteklemek adına ne derece destek sağlıyor? Kavramsal gelişim hedeflerini, dil, matematik, hayat bilgisini sadece ders kitapları, test soruları ile karşılamaya çalıştığımızda sosyal duygusal içeriğe ne kadar zamanımız kalıyor? Pek fazla değil.

Derslerimizi, kavramsal kazanımlarımızı öğrencilere aktarırken sosyal duygusal gelişimi destekleyebilmek mümkün müdür? Ders kitaplarımızı kenara koyup kazanımlarımızı kitapların içerisine yerleştirebilirsek mümkün olacaktır. Aynı bugün dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi. Ders kitaplarının olmadığı bir dünyada “öğretmen” olmayı sorgulamalıyız bugünün eğitimcileri olarak.

Doğru kitapları seçmek için öncesinde biz öğretmenler kitaplara ihtiyaç duymalıyız. İhtiyaç duyduğumuz bir konuya zaman ayırmalıyız. 2015 yılı verilerine göre dünyada 1,6 milyon kitap basılmakta. Türkiye’de 2015 yılında basılan kitap sayısı 49 bin 148. Bu kitapların %15 kadarı çocuk ve gençlik kitapları. Mevcut olan kitaplara sadece göz atabilmemiz için bile belirli bir zamana ihtiyaç olduğu aşikar. Yayınevlerinin sunmuş olduğu dijital platformlar, bloggerlar, okullar içerisinde kurulabilecek takımlar sadece mevcudu fark etme konusunda kullanılabilecek yöntemler.

Araştırmalar öğrencilerin kendi seçtiği kitabı okuma isteğinde olduğunu göstermekte. Sabit okuma listeleri yerine öğrencilerimizin de seçimler yapabilecekleri kısa listelere doğru ilerlemeliyiz. Doğru kitapları seçmek için biz öğretmenler öğrencilerimizin ilgilerini ve gelişim özelliklerini bilmeliyiz. Öğretmen olarak önce öğrencinin ilgisini, sonra onun ilgisine cevap verecek kitabı keşfetmek gibi bir sorumluluğumuz var.

Yazan: Zeynep Ellialtıoğlu

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.